19 Temmuz 2011 Salı

Twitter hakkında Herşey

Twitter basit bir fikirden ortaya çıkmış, 140 karakterlik haberleşme sitesidir. Blog yazarının en büyük dostudur. Şu an napıyorsun… sorusundan yola çıktı 2009′un en iyi websitesi oldu. Taklitleri bile çıktı. Parasal olarak hala kar etmiyor ama popülerliği artarak büyüyor. Kendi jargonu oluştu, en önemlilerine değinelim.

Tweet

Gönderdiğiniz yazılara, tüm gönderilere tweet deniyor.

Retweet nedir? Nasıl yapılır? Copy Paste Yapsak olmaz mı?

Güzel bir tweet (gönderi, yazı) gördünüz. Bunu kendi arkadaşlarınızla, takipçilerinizle (followers) paylaşmak için en kısa yol. Yeniden tweetliyorum gibisinden anlam taşır. Takip ettiğiniz kişiyi arkadaşlarınıza önerme biçimi olduğundan güzel bir harekettir. Twitter’ı biz yapsaydık kesinlikle ReTweet tuşu olmazdı. Adam güzel yazmış, kopyala yapıştırayım ama nickini boşver sadece yazısını derdik. Zaten bu özellik kullanıcıların toplu hareketinden ortaya çıktı.

Eskiden buralar dutluktu

Dediğim gibi önceden retweet butonu yoktu bunun için RT @kullanıcı_adı ve tweet şeklinde yazıyı kopyala yapıştırılıyordu. Hala bu yöntem kullanabilir ama retweet butonu ile işler bir tıkla hal oluyor.
Örneğin RT @MikroVizyon süper bir site http://www.mikrovizyon.tr.gg !!!

Twitter kime yarar, 140 karakter ile devrim yapılabilir mi?

Adı sanı duyulmamış bir web siteniz varsa (çoğu öyle :) )) için birebir çözüm.
Gözlemlediğim kadarıyla, google’dan bir şeyler aratıyoruz sonra ilk sırada olan başlığa tıklıyoruz.  Aramayı yapan kişi siteye giriyor bilgiyi okuyup, işine yarayanı ışık hızıyla tüketip gidiyor. Ya ben böyle yapmıyorum diyen varsa, arama çılgını modundayken kendini hatırlasın. Bu bilgi iyiymiş, ya bu sitenin ismi neymiş, favorilerime ekleyim diyen çok çok az bir kitle hatta yok böyle bişiii…
Siteye ikinci kez ziyareti bile olmuyor 1 dakikada tüketip gidiyor çoğunlukla…

İşte devreye burda Twitter giriyor.

Örneğin bir blogunuz vardır ama arkadaş kitleniz yazdıklarınızla pek ilgilenmiyordur. Hatta sitenizin adresini bile bilmiyordur. Biliyordur da unutmuşttur. Net miydi? Com muydu? Uff google da da çıkmıyor deyip arayıpta bulamayanların, gözünün içine sokmak için twitter birebir bir araç. Niye derseniz google’dan araması ile gelen organik ziyaretçiler bilgiyi süpürür gider, yada aradığını bulamaz çeker gider. Bu ziyaretçi kitlesinin %1 ‘ini sadık ziyaretçiniz yaparsanız gerçekten şanlısınız. Sadık ziyaretçi: Takipçiniz olan sürekli sitenizi ziyaret eden, dizi film izleyen yazıklarınız kaçırmayanlardır. Bu ziyaretçiler sonra üye olur, yorum yazar, katkı yapar ve bir yerlere yönlendirirseniz veya görevlendiriseniz yaparda yapar.
Yani lafın kısası kemikleşmiş bir tabakanız olamazsa diğer siteler arasında kaybolur gidersiniz. Twitter ile bir takipçi kitlesi yarattıyorsunuz zaten. Sizi takip edenler robot değilse (burda ironi yapmıyorum twitterda robot programcıklar var) çoğu kişi gibi Aaaa bakıyım,  serkan ne yazmış diye tıklayacaktır. Ama gerçekten sıkı bir takipçi kitlesi yaratmışsanız bu dediğim geçerli… Eğer güzel yazıyorsanız ya da o kitlede ki insanlara hitap eden konulara değiniyorsanız, ilginçseniz, eğlendiriyorsanız, yararlı bilgiler veriyorsanız, vs vs yöntemleriyle kitlenizi yaratıp peşinizden koşturursunuz. Zaten başarılı sitelerde böyle oluşmuyor mu? ;)

Twitter için hala geç kalmadınız.

Ayrıca Twitter’da ağızdan ağıza pazarlama benzeri bir oluşum var. Eğer tıklamaya müşteri gözüyle bakarsanız. Her otobüse , vapura bindiğinizde veya alışveriş merkezinde gezdiğinizde bu kişilerin %10′nun bilgisayarı olsa benim siteyi tıklasa günlük ziyaretçi kapasitemi aşarım gibi düşüncelere dalarsınız. Twitterda insanlara ulaşmak kısmen daha kolay(şimdilik), facebook gibi yarı kapalı görünümde değil. Rastgele kişileri takip etseniz, illa ki birileri sizi takip edecektir. Hatta takip etmese bile profil sayfanıza bakıp, site linkinizi tıklaması mümkün. Hali hazır bilgisayarın başına oturmuş, tıklamaya hazır bekleyen eskiden ulaşmadığınız bu insanları kaçırmayın. Twitter üzerinde iletişim kurmanın daha kolay olduğunu da unutmayalım.
Bir hesabımda sadece benim ilgilendiğim konularla ilgili yazı yazanları aratıp takip ediyorum. Bulduğum kişiler, benim ilgilendiğim konuyla ilgilenmese bile onların sitesine bakıyorum. Eğer ilginçse rss’ini alıp takip ediyorum böylece bilginin ana kaynağına ulaşıyorum.  Bilginin ana kaynağı neden çok önemli derseniz google’ın asıl gücü, bilgiye ulaştırması ama artık onun sırları da keşfedildiğinden sonuçları saptıralabiliyor (abuse) edilebiliyor. Google’ın bulduğu o bilginin kaynağını da oluşturan yine insanlar ama birileri sanki o bilgi anonimmiş gibi kopya yapıştırdığından gerçek sahibine ulaşılamıyor. Dikkat ettiyseniz, arama sonuçlarında aynı yazı, noktasına virgülüne dokunulmamış şekilde birebir kopya halinde başka sitelerde rastlanıyor.
Ana bilgi kaynağı insansa ona ulaşmak için twitter daha mantıklı bir yol.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder